2017 yılı bütçesi Genel Kurulda

2017 yılı bütçesi Genel Kurulda

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu:- "ÖSO bizim de desteğimizle El Bab'a yanaşmış durumdadır. Kısa süre içinde buradaki operasyonun tamamlanması öngörülüyor"- "El Bab'dan sonra doğuya, Menbiç'e doğru gidilecek. Menbiç'e Amerikan askerleriyle bizim uzmanlarımızdan

TBMM (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "ÖSO bizim de desteğimizle El Bab'a yanaşmış durumdadır. Kısa süre içinde buradaki operasyonun tamamlanması öngörülüyor. El Bab'dan sonra doğuya, Menbiç'e doğru gidilecek. Menbiç'e Amerikan askerleriyle bizim uzmanlarımızdan oluşan ekip gönderdik. Burada incelemelerde bulunuyor. YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçtiğinden emin olana kadar bu çabalarımız devam edecek." dedi.

Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda görüşülen bakanlığının 2017 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra dış politikanın önceliklerinden birisinin de FETÖ ile içeride ve dışarıda mücadele etmek olduğunu söyledi.

"FETÖ ile mücadelede, Bakanlığımız adeta seferberlik ilan etmiştir." diyen Çavuşoğlu, yurt dışındaki tüm temaslarda FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı hain darbe girişimini ve bu örgütün o ülkeler içinde ne kadar tehlikeli olduğunu anlattıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu, FETÖ'nün hedefi olan gazi Meclisin de bu çabalarına büyük destek verdiğini vurguladı.

Ankara'ya gelen tüm temsilcilerin Meclisi ziyaret ettiğini, farklı partilerden oluşturulan heyetlerin de birçok ülkede FETÖ'yü ve o gece yaşananları muhataplarına anlattığını ifade eden Çavuşoğlu, "Biz de ikili görüşmelerimizde, uluslararası platformlardaki toplantılarda bunu anlatıyoruz. Dış temsilciliklerimiz; bugüne kadar cumhurbaşkanı düzeyinde 74, başbakan seviyesinde 101, bakan seviyesinde 729, milletvekili düzeyinde bin 568 resmi girişim yaptılar ve diğer sivil toplum örgütlerini de sayarsak bu rakamın toplamı 9 bin 9 oluyor." diye konuştu.

Mevlüt Çavuşoğlu, yaptıkları girişimlerden sonuç almaya başladıklarını belirterek, Körfez İşbirliği Konseyi dışişleri bakanları, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dışişleri bakanları ve son olarak Asya Parlamenter Asamblesinin FETÖ'yü terör örgütü ilan ettiğini söyledi.

Bugüne kadar Azerbaycan'dan Pakistan'a, Senegal'e, Afrika'dan Avrupa'ya, Balkanlara kadar birçok ülkede 69 FETÖ kuruluşunu ya kapattırdıklarını ya da devrini sağladıklarını anlatan Çavuşoğlu, birçok ülkede Maarif Vakfının FETÖ'ye ait okulları devraldığını bildirdi.

-"Peşlerini bırakmayacağız"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bazı FETÖ üyelerini değişik ülkelerden geri aldıklarını ifade ederek, "Ülkelerle yaptığımız anlaşmalar gereği hepsini açıklamayabiliriz ama önemli sayıda FETÖ mensubunu ülkemize aldık. Devam edeceğiz, takip ediyoruz. Türkiye'de nasıl peşindeysek yurt dışında da peşlerini bırakmayacağız ve sonuna kadar, her yerde bunlardan hesap sormaya devam edeceğiz. Hain Fetö'yü de Türkiye'ye getirmek için Adalet Bakanımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Takip edeceğiz, yeni yönetimin de bizim hassasiyetimizi daha iyi anlayacağını umut ediyoruz ve beklentimizi kendilerine iletiyoruz." dedi.

Bakanlığından FETÖ'den dolayı 440 kişinin ilişiğini kestiklerini kaydeden Çavuşoğlu, sadece FETÖ ile mücadele etmediklerini, yurt dışında PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle de mücadele ettiklerini vurguladı.

-Avrupa'daki aşırılıkla mücadele

Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin geçen yıl 3,2 milyar dolar insani yardım, 3,9 milyar dolar da kalkınma yardımı yaptığını, insani yardımda dünyada birinci ülke olmayı sürdürdüklerini bildirdi.

Batı'nın ve Avrupa'nın temel sorunu olan hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, İslamofobi gibi problemlerle mücadele ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Özellikle, batı Avrupa'da ciddi bir düzeye gelen bu aşırılıkla, aşırıcılıkla mücadele etmek bizim de sorumluluğumuzdur. Hedef sadece göçmenler, Müslümanlar değil. Avrupa'nın ortak değerleri de yıpranmaya başladı ve daha önce de söylediğim gibi; Avrupa'da şu andaki tablo bize İkinci Dünya Savaşı öncesi tabloyu hatırlatıyor. Korkarım, tedbirler alınmazsa maalesef o günlere dönme riskimiz var." değerlendirmesini yaptı.

- AB ile ilişkiler

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AB'nin Türkiye-AB ilişkilerine kendi iç politika çerçevesinden kısır bir açıdan baktığını, bunun son derece sağlıksız, yanlış olduğunu, Türkiye-AB ilişkilerine yakışan bir yaklaşım olmadığını söyledi.

"Son zamanlarda bir yumuşama görüyoruz. Türkiye gerçeğini tekrar anlamaya başlayan bir Avrupa görüyoruz." diyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB'den ayrıcalık istemediğini, eşit ortak üye olmak istediğini ifade etti.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Onlar birinci sınıf, biz ikinci sınıf değiliz. Türkiye ile ilişkileri sağlıklı götürebilmek için bizi eşit bir ortak olarak görmek durumundadırlar. Biz herhangi bir faslı açmaya hazırız. Hemen bir kurayla istediğimiz faslı çekelim, açılış ve kapanış kriterlerini yerine getirmeye hazırız, yeter ki siyasi engeller olmasın." değerlendirmesini yaptı.

-Kıbrıs müzakereleri

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kıbrıs konusu ile ilgili görüşlerini de açıkladı.

Kıbrıs konusundaki gelişmelerin şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü, Türk tarafında müzakerenin çerçevesi ve takvime bağlanması konusunda bir konsensüs olduğunu, bu konuda sıkıntı olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Müzakereler devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın da söylediği gibi, siyasi eşitliğe dayalı, kapsamlı bir çözüm öngörülüyor. Fakat siyasi eşitliğe dayalı, kapsamlı bir çözüm demek, Türkiye'nin ya da KKTC'nin ilkelerinden taviz vermesi anlamına gelmez. Söylediklerinizin bir kısmı karşı tarafın talepleridir, fakat bu taleplere Türk tarafı 'evet' dememiştir. Türk tarafı 'evet' demediği için, Mont Pelerin'de Rum tarafı bir defasında ara istemiştir, ikincide de masadan kalkmıştır. Türk tarafının kararlılığını gördükten sonra tekrar masaya dönme konusunda olumlu yaklaşılmıştır.

Takvime bağlanması da önemlidir. Niye önemlidir takvime bağlanması? İlelebet bu çerçevede müzakere yapılmaz. Başlatıldı, zamanı belli ama bir takvime bağlanacak. Olacaksa da olmayacaksa da herkesin önünü görmesi gerekiyor. Yani bu bir acelecilik değildir ama ucu açık bir şekilde müzakerelerin devam etmesi de mümkün değildir. Burada özellikle güvenlik ve garanti konusunda herhangi bir taviz verilmiş değildir."

- "El Bab'dan sonra Menbiç'e gidilecek"

Mevlüt Çavuşoğlu, terörün her türlüsüyle mücadele ettiklerini belirterek, Fırat Kalkanı Harekatı'nın amacının, sınırın diğer tarafındaki DEAŞ terör örgütüyle mücadele etmek olduğunu söyledi.

Bunu da başarılı bir şekilde yürüttüklerini ifade eden Çavuşoğlu, "ÖSO bizim de desteğimizle El Bab'a yanaşmış durumdadır. Kısa süre içinde buradaki operasyonun tamamlanması öngörülüyor. El Bab'dan sonra doğuya, Menbiç'e doğru gidilecek. Menbiç'e de Amerikan askerleriyle bizim uzmanlarımızdan oluşan ekip gönderdik, burada incelemelerde bulunuyor. YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçtiğinden emin olana kadar bu çabalarımız devam edecek ve önümüzdeki günlerde o 'sarı' dediğiniz yer de inşallah yeşile dönüşecek, bu konudaki kararlılığımız tamdır." diye konuştu.

Bu bölgede güvenli bölge oluşturulması durumunda, Suriye içinde zor şartlarda yaşayanların yerleşimini sağlayabilmeyi düşündüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Suriye'nin sorunu sadece bu operasyonla, DEAŞ'ı sadece bu bölgede yenmekle de çözülmez. Kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için siyasi çözüm önemli. Başkalarının farklı ajandaları olabilir, bölünmesini isteyebilirler ama biz Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, terör kantonu oluşmasını istemediklerini, Kürt kardeşleri ile sorunlarının olmadığını söyledi.

- "Türkiye'nin lideri dış politikada da söz sahibi olacaktır"

Musul operasyonunun planlandığı gibi gittiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Fakat yavaşladı. Niye? Henüz Musul halkının güveni kazanılamadı. Yok 'Haşdi Şabi girer, yok öteki girer, yok bu girer...' Musul halkı bir panik içinde. O yüzden, burada Musul halkına da garanti verilmesi gerekiyor. Telafer'i terk etmek zorunda kalan Türkmen kardeşlerimize de duyarsız değiliz." diye konuştu.

Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikayı belirlediği eleştirisiyle ilgili olarak, "Elbette belirleyecek. Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçildi ve Cumhurbaşkanı bizim liderimiz, Türkiye'nin lideri. Türkiye'nin lideri her konuda söz sahibi olduğu kadar, dış politikada da söz sahibi olacaktır. Kendisinin liderliğinde dış politikamızı da başarılı bir şekilde yürütmek için gece gündüz çalışıyoruz, çaba sarf ediyoruz." şeklinde konuştu.

İsrail ve Rusya ile ilişkileri normalleştirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Ama ne İsrail ile ne Rusya ile ilişkilerimizi düzeltmemiz, bizim prensiplerimizden vazgeçmemiz anlamına gelmez." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :