2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda

2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda

MHP Grup Başkanvekili Akçay:-"Mesele kimin ne olacağı, hangi makama geleceği değil, Türk milletinin, Türk devletinin, Türk vatanının beka meselesidir. Mücadelemiz koltuk sevdası değil, Türkiye'nin önünü açacak bir Anayasal yönetime sahip olmaktır"- MHP Gr

TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Mesele kimin ne olacağı, hangi makama geleceği değil, Türk milletinin, Türk devletinin, Türk vatanının beka meselesidir. Mücadelemiz koltuk sevdası değil, Türkiye'nin önünü açacak bir Anayasal yönetime sahip olmaktır." dedi.

Akçay, TBMM Genel Kurulunda, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısının tümü üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, neredeyse 100 bini bulan tutuklama ve ihraçlardaki bazı mağduriyetler bir an önce giderilmezse istismara çok açık bir ortama yol açılacağını, "FETÖ’nün ekmeğine yağ sürüleceğini" ifade etti.

Ekonominin sıkıntıda olduğunu, toplumsal gerilimlerin arttığını, işçi, memur, esnaf, çiftçi, emeklinin "adeta burnundan soluduğunu" öne süren Akçay, "İktidarı uyarıyoruz; ülkemiz üzerinde kötü emel besleyen odaklar bir sosyal patlamaya zemin hazırlamak için sinsi sinsi çalışıyorlar. Bütün bu sorun alanlarındaki süreçlerin çok iyi yönetilmesi gerekmektedir. Adalet terazisi hassas tartmalı, hukuk çok iyi işlemelidir." diye konuştu.

Türkiye'nin içine sürüklendiği buhranlı süreçlerin iyi idrak edilmesi gerektiğinin altını çizen Akçay, şöyle devam etti:

"Elbette sorunlar ve engeller bir taraftan hızla güçlenmektedir. Ancak diğer taraftan fırsatlar, bunalımlardan çıkış yolları, yakın ve uzak vadedeki hedefler de karşımıza çıkmaktadır. Asıl mesele, bu durumu kavrayıp değerlendirebilecek devlet şuuruna sahip olabilmektir. İçinden geçtiğimiz şu zor günlerde Anayasa tartışmalarını kişilerden ve bugünden bağımsız ele almalıyız. Meseleye dün-bugün-yarın perspektifiyle bakmalıyız. Mesele kimin ne olacağı, hangi makama geleceği değil, Türk milletinin, Türk devletinin, Türk vatanının beka meselesidir. Mücadelemiz koltuk sevdası değil, Türkiye'nin önünü açacak bir Anayasal yönetime sahip olmaktır. İllüzyon mühendislerinin peşine düşülmemelidir. Kara propagandaya, felaket tellallarına itibar edilmemelidir. Devlet yönetiminin Anayasal ve hukuki bir zeminde çalışmasını istiyoruz. Aksi halde fiili durum, sürdürülemez bir devlet yönetimini dayatmaya devam edecektir. Son günlerdeki tartışmalarda kara propaganda yaparak tahterevalli siyaseti güdenler, toplumdaki kamplaşmaları ve krizleri derinleştirmek isteyenlerdir. İşte biz bunu engellemek istiyoruz. MHP'nin yolu, hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik, parlamenter, hürriyetçi nizamdır."

-"Çözüm üretiyoruz, yapıcı oluyoruz"

Akçay milletin sıkıntıda, devletin darda, demokrasinin zorda, bağımsızlığın tehlikede olduğunu belirterek, "Sahip çıkmamız gereken bir vatanımız var. Bu yolda en büyük görev siyasilere düşüyor." diye konuştu.

Bu zor günlerde muhalefet vazifesi yerine getirilirken diğer taraftan milli mukavemet sorumluluğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Akçay, şunları kaydetti:

"Eğer vizyonunuz iktidar olmaksa devleti yaşatmak için milli mukavemet sergilemelisiniz. MHP hem milli muhalefetin hem de milli mukavemetin adıdır. Bizim için muhalefet olmak siyasi çıkarlar uğruna ülkemizin önceliklerini görmezden gelip durumdan çıkar ummak değildir. Bu sebeple çözüm üretiyoruz, yapıcı oluyoruz, yanlışın nasıl düzeltileceğini gösteriyoruz."

-"Ekonominin kırılganlığı her geçen gün artmaktadır"

Partisi adına ikinci konuşmayı yapan MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da Türkiye'nin bir beka sorunuyla karşı karşıya kaldığını, içeride ve dışarıda kuşatılmaya çalışıldığını dile getirerek, Hükümet'in ise sivil toplum kuruluşlarının ve farklı kesimlerin görüşlerini dikkate almadığını savundu.

Ekonomide bir an evvel belirsizlikleri ortadan kaldıracak adımların atılması gerektiğini Vurgulayan Usta, "Piyasalara elbette teslim olmayalım. Ancak piyasalarla restleşmenin de bir faydasının olmadığını ve bunun Türkiye ekonomisine zarar verdiğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Ekonominin uzun süredir darboğaz içinde olduğunu ileri süren Usta, yatırım yapmayan bir ekonominin üretmesinin, büyümesinin ve ayakta kalmasının düşünülemeyeceğini bildirdi.

Cari açığın arttığına ve işsizlik oranının da kriz dönemlerini aratmayacak düzeye geldiğine dikkati çeken Usta, "Toplumun tüm kesimleri borç altında inim inim inlemektedir. Türkiye ekonomisinin kırılganlığı her geçen gün artmaktadır." dedi.

Ekonominin yıllık yaklaşık 200 milyar dolarlık bir borcu çevirmek zorunda olduğuna değinen Usta, buna önlem alınmasını istedi.

Gelir ve servet dağılımında da aşırı bozukluk gözlendiğini belirten Usta, Türkiye'nin, Rusya'nın ardından dünyada servet dağılımı en bozuk ikinci ülke olduğunu, uluslararası rekabet gücü endeksinde ise 138 ülke arasında 55. sırada yer aldığını aktardı.

Usta, Türkiye'nin yeni bir iktisat politikasına ve üretim modeline ihtiyacı olduğunu belirterek, "Daha fazla çalışmamız, yorulmamız ve kendimize çeki düzen vermememiz lazım." dedi.

Hukukun üstünlüğü konusunda ise Türkiye'nin 2016 yılı verilerine göre, 113 ülke arasında 99. sırada bulunduğunu hatırlatan Usta, denetleme görevini yerine getiren tarafsız ve bağımsız bir medyanın da önemine işaret etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :