2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni

2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (6) "Senin 'Bağdat' dediğin tamamen Şia'dan oluşan bir ordunun yönetmenidir. Biz onlarla mı konuşacağız? Eğer biz kalkıp da Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek, şunu kabullenmemiz gerekir ki yarın burada Şia-Sünni ile bu

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Senin 'Bağdat' dediğin tamamen Şia'dan oluşan bir ordunun yönetmenidir. Biz onlarla mı konuşacağız? Eğer biz kalkıp da Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek, şunu kabullenmemiz gerekir ki yarın burada Şia-Sünni ile bu mücadelesini verecek ve ardından da burayı Haşdi Şabi'ye terk edecek. Şimdi onu da konuşuyorlar. İşte 30 bin kişiyle Haşdi Şabi geliyor. Kaç bin kişiyle gelirse gelsin, geleceği varsa göreceği de var." dedi.

Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bölgesinde kurulmaya çalışılan denklemleri gördüklerini, siyasi ve fiili müdahaleleri gerçekleştirdiklerini söyledi.

Suriye sınırında bir terör koridoru oluşturulmak istendiğini belirten Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyi, bizim güneyimiz. Dedik ki buna müsaade etmeyiz. Asla burada bir terör koridoru oluşturamayacaksınız. Kim ne derse desin. Artık bu işler tamamen bitmiştir. Biz buralarda bir terör koridoru oluşturmaya müsaade etmek suretiyle ülkemizin güneyini hiçbir zaman terörle karşı karşıya bırakamayız, bu konuda kararlıyız. Bunu herkes böyle bilmelidir. Dost da düşman da bunu böyle bilecek." ifadesini kullandı.

Bu tutumu Cerablus'ta, Rai'de, Dabık'ta gösterdiklerini şimdi El Bab'da da göstereceklerini vurgulayan Erdoğan, burası DEAŞ'tan temizlendikten sonra Münbiç'in de PYD unsurlarından temizleneceğini, bu konuda en küçük bir müsamahalarının olamayacağını vurguladı.

Erdoğan, hedefin 5 bin kilometrekarelik, Türkiye'nin güneyinde, Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılmış bir güvenli bölge oluşturmak olduğunu dile getirerek, bunu bütün koalisyon güçleriyle enine boyuna konuştuklarını söyledi. Musul'a operasyonun başladığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim bu operasyon konusunda en başından beri itirazımız şunadır, hep bunu söyledik, Musul, Arap ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı, ağırlıklı olarak Sünnilerden oluşan bir bölgedir. Şimdi ne diyorlar bize biliyor musunuz? Diyorlar ki 'Burada bir Şia-Sünni savaşı olmaması lazım.' Peki, güzel. Senin 'Bağdat, Bağdat' dediğin nedir? Senin 'Bağdat' dediğin tamamen Şia'dan oluşan bir ordunun yönetmenidir. Biz onlarla mı konuşacağız? Eğer biz kalkıp da Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek, şunu kabullenmemiz gerekir ki yarın burada Şia-Sünni ile bu mücadelesini verecek ve ardından da burayı Haşdi Şabi'ye terk edecek. Şimdi onu da konuşuyorlar. İşte 30 bin kişiyle Haşdi Şabi geliyor. Kaç bin kişiyle gelirse gelsin, geleceği varsa göreceği de var.

Musul'da 2 milyon Sünni Arap, Türkmen var. Biz bunların bir kısmını eğittik, yetiştirdik, belli bir noktaya getirdik. Nerede? Başika Kampı'nda. Biz orada Peşmerge de eğittik, hala eğitiyoruz. Aynı şekilde Musullu Arap, Türkmen kardeşlerimizi, onları da eğittik, yetiştirdik, hala devam ediyoruz. Bunları yaparken bize talep nereden geldi? Irak'ın merkezi yönetiminden geldi. Şimdi ne oldu bu merkezi yönetime? Hava değişti. Dert başka. Onun için biz Amerikalı dostlarımıza, koalisyon güçlerine bunu söylüyoruz, bakın buradaki tezgaha bizi getiremezsiniz, biz bu tezgaha gelemeyiz."

- "Biz, sizinle NATO'da beraber miyiz?"

"Biz, sizinle NATO'da beraber miyiz? Beraberiz. Sizin Irak'ta NATO ile bir ortaklığınız var mı? Yok. Öyleyse siz, bizi kalkıp da Irak'la tercih noktasında karşı karşıya bırakamazsınız." diyen Erdoğan, Türkiye'nin Afganistan'daki rolünü hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Siz, 'Afganistan' dediniz, Irak'mı geldi sizinle? 'Afganistan' dediniz, NATO dışı başka ülkeler mi geldi? Biz geldik. Afganistan'da sizinle beraber o mücadeleyi biz yürüttük. Hala biz yürütüyoruz. Kime karşı? Terör örgütlerine karşı. Peki burada terör örgütlerine karşı niçin beraber değiliz de siz burada terör örgütlerine karşı başka terör örgütlerini yanınıza alıyorsunuz? Onun için lütfen, bu işi masaya iyi yatırın ve bu masada Türkiye olacak. Bu arazideki mücadelede Türkiye olacak. Musul operasyonunun bölgenin kendi halkından oluşan ve onlarla uyum içinde hareket edecek güçler tarafından yürütülmesi şart. Musul'daki Arap ve Türkmen aşiretleri bu meselede, Türkiye'nin başından beri yanlarında olmasından memnuniyetlerini her fırsatta ifade ediyorlar, sürekli ziyaretimize gelmek suretiyle, kendileriyle de bunları paylaşıyoruz, görüşüyoruz. Kuzey Irak yönetimi de Musul operasyonunda Türkiye'nin kendilerine destek olması yönünde bir tavır içindedir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, meseleyi Türkiye düşmanlığına dökmüş olan Bağdat yönetiminin, Şii kanadın cesaretlerinin kaynağını gayet iyi bildiklerini belirterek, "Irak topraklarının bir kısmını işgal etmiş olan DEAŞ'a, bir başka kısmını işgal etmiş olan PKK'ya karşı gösterilmeyen çiğ bir tavır, Türkiye'ye sergileniyor. Sen bize kabadayılık yapacağına git DEAŞ'la, PKK ile uğraş. Onlara karşı en ufak bir mücadele, tavır koyamıyorsun, Türkiye'ye meydan okumaya kalkıyorsun. Kusura bakma. Bizim burada başka derdimiz var. Bölgemizde geçmişte pek çok örneği görülen biz mezhep çatışması riskinin önüne geçmek istiyoruz, bizim derdimiz bu." diye konuştu.

- "Gelişmeleri yakından takip ediyoruz"

Musul'un geleceğine Musul halkı karar vermezse, kentin dışarıdan getirilen birtakım güçlerin hakimiyetine sokulmaya çalışılırsa ortaya çok vahim görüntülerin çıkmasının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Musul halkı, eyalet sistemini kabul etti ve Musul'un eyalet olmasına işte o güçler müsaade etmediler. Kuzey Irak yerel yönetimindeki oylama neticesinde 'Evet' diyenler, Musul'da aynı şeye 'Evet' demediler. İşte biz bu felaketi önlemek için Musul operasyonunda yer almak durumundayız. Buradan bir kez daha ifade ediyorum, Suriye'de sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma projesine nasıl izin vermediysek, Musul merkezli bir mezhep çatışması projesine de müsaade etmeyeceğiz. Biz, Suriye'ye 911 kilometre sınırdaşız, 350 kilometre de Irak'a sınırdaşız. Her iki ülkeden şu anda ülkemizde 3 milyon mülteci var, bunların hepsine şu anda biz bakıyoruz, her şeyiyle ilgileniyoruz. Şimdi de Musul merkezli yeni bir yükün bindirilmesini istemiyoruz. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bölgede gereksiz yere tek damla kan dökülmesini istemiyoruz. Bununla birlikte bölgedeki tek bir kardeşimizin hakkının, hukukunun çiğnenmesine de rıza gösteremeyiz. Bu çerçevede gereken hazırlıklarımızı yaptık. Irak'ta ve Suriye'de Türkiye'nin mutlaka içinde olduğu bir barış ve yeniden yapılandırma sürecine bölge halkının tarihine, kültürüne, gerçeklerine uygun her türlü katkıyı yapmakta kararlıyız. İnşallah önümüzdeki günlerde hem Irak hem Suriye halkı için daha güzel, huzurlu bir dönem geçirmeyi, birlikte yaşamayı ben Allah'tan temenni ediyorum."

Üniversitelerin 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının başarılarla dolu temennisinde bulunan Erdoğan, akademik personele ve öğrencilere yeni eğitim öğretim yılında başarılar diledi.

- Törenden notlar

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, kendisinin yayına hazırladığı Osmanlı döneminde yaşamış bilim insanlarını tanıtan 3 ciltlik eserini takdim etti.

Eseri alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok anlamlı bir hediye oldu bu. Yekta hocamızın kendi, Osmanlı müelliflerini derlediği bir eser oldu ve bundan dolayı tabii özellikle çok çok mutluyum. Kendisine, YÖK Başkanı olduğu için eserleri yazmayı herhalde bırakmazsınız değil mi? Devam etmeniz lazım, evet asli mesleğe devam etmesini de özellikle istiyoruz." dedi.

Eser takdiminin ardından açılış törenine gelen öğrencileri temsilen 4 öğrenci de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çiçek takdim etti.

(Bitti)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :