İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Yaklaşık beş ay önce silahlı kavgada yaralanan daha sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Tugay Zorba'nın ailesi, oğlunun organlarını bağışlayarak, 7 kişiye yaşam umudu oldu.

Tugay Zorba, haziran ayında tartıştığı kişilerle arasında kavgada silahla vurularak ağır yaralandı. Hastanede tedavi altına alınan Zorba'nın, bir gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine hastanenin organ nakil koordinatörlüğü, gencin organlarının bağışlanması konusunda ailesi ile irtibata geçti.

Ailenin bir süre düşündükten sonra organ bağışına karar vermesi üzerine, Tugay Zorba'nın organları 7 hastaya nakledildi.

- "Oğlum 7 kişiye yaşam umudu oldu"

Anne Fidan Zorba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun 23 Haziran'da bir kavga sırasında yaralandığını anlattı.

Olaydan bir gün sonra da oğlunun beyin ölümünün gerçekleştiğini aktaran Zorba, bunun üzerine hastanenin organ nakli koordinatörlüğünün kendileriyle irtibata geçtiğini söyledi.

Koordinatörlüğün, organ bağışı konusunda kendileriyle görüştüğünü belirten Zorba, "Önce kabul etmedim. Sonra, 'Oğlunuz Tugay da nakil bekleyebilirdi.' dediler. Eşim ve iki ablasıyla konuştuk. Kararımızı verdik. Düşündüm. Nakil bekleseydik, alırken sevinirdim. Verirken de seviniyorum. 7 kişiye nakil yapıldı. Ben oğlumu kaybettim ama geride yaşayan 7 insan var. Allah'ım şifalarını versin. İnşallah herkes bizim gibi duyarlı olur. Ben o acımın arasında vicdanen rahatım çünkü oğlumun organlarını bağışlayıp 7 kişiye umut olduk." diye konuştu.

Zorba, oğlunun kornea, böbrek, akciğer ve karaciğerinin 7 kişiye nakledildiğini dile getirerek, organların nakledildiği kişilerin aileleriyle iletişime geçtiklerini söyledi.

- "Ben bir oğlumu kaybettim ama dost kazandım"

Oğlunun organlarıyla sağlığına kavuşan hastaların kendilerine dua ettiğini belirten Zorba, şunları kaydetti:

"Ben bir oğlumu kaybettim ama dost kazandım. Başka hayatlar kurtuldu. Oğlumun böbreğinin takıldığı kişi 30 yaşında bir bayan, kendi kızım gibi seviyorum. Onlarla konuştuğum zaman gerçekten mutlu oluyorum. O ailelere de 'Beni, bağış yaptı olarak görmeyin, biz bir komşuyuz, akrabayız, bir yerde tanıştık. Sakın bana minnettar olmayın.' dedim.

Acım çok büyük. 19 yaşındaydı oğlum. Çalışıyordu. Bir cumartesi günü tartıştılar, pazar günü 'Barışalım' diye çağırdılar, oğluma tuzak kurdular. Oğlumu kafasından vurdular. Oğlum en küçük çocuğumdu, çok babayiğitti. Dayanılacak gibi bir acı değil."

Benzer durumda olan ailelere de organ bağışı yapmaları noktasında tavsiyelerde bulunan Zorba, "Evladınız zaten öldü, organları çürüyüp gidecek. Organ bekleyen insanlar yaşasın. Ben bir evladımın organlarını bağışladım. Organ bağışı yapsınlar, bekleyen onların da çocuğu olabilir. Benim çocuğum 19 yaşını bitirmemişti. Benim oğlum da nakil bekleyebilirdi." dedi.