15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün şehit edilmesine ilişkin dava

15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün şehit edilmesine ilişkin dava

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki toplantı, kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ve A Ha

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı, kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesi ile A Haber kanalının işgal teşebbüsüne ilişkin 50'si tutuklu 132 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy Adliyesi'nde oluşturulan salonda İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmada, 50 tutuklu ve 14 tutuksuz sanık, taraf avukatları ile tanıklar hazır bulundu.

Duruşmada, tanık beyanları alındı.

Bir önceki celse hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Seyit Remzi Yalçın, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla savunmasını yaptı.

Sanık Yalçın, olay tarihinde astsubay öğrenci olduğunu, staj için 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda görevlendirildiğini anlattı.

15 Temmuz günü saat 18.30'da konferans salonunda toplandıklarını ve terör tehdidi nedeniyle hafta sonu çarşı izinlerinin iptal edildiği duyurusunun yapıldığını söyleyen Yalçın, şöyle devam etti:

"Binbaşı Ahmet Baykal, tatbikat yapılacağını söyleyerek bizi gruplara ayırdı. Depoya götürüldük. Daha önce atış talimi yapılacağı söylenerek, bize silah, hücum yeleği ve başlık verilmişti. Depodan da şarjör ve mermi almamız söylendi. Silah kaybolduğu için personelin çıkışı da yasaklanmıştı. Binbaşı Ahmet Baykal, tatbikat olmadığını, bunun gerçek bir terör saldırısı olduğunu söyledi ama biz öğrenci olduğumuz için gerçekçi olsun diye böyle söylediklerini düşündük. Araçlara bindirildik, park alanında yaklaşık 20 dakika araçların içinde bekledik. 06 plakalı bir arabadan sivil giyimli 3 kişi indi, kamuflaj giydi. Biz 3 araç kışladan çıktık. 10 dakika kadar gittikten sonra, araçlar durduruldu. Komutanlar yolu açmak için araçlardan uzaklaştı. O sırada halk da bize ne olduğunu soruyordu. Bir süre sonra kışlaya döndük. Bir süre sonra tekrar çıkış yaptık. Bu sefer daha hızlı hareket ediliyordu. Bir süre sonra tekrar trafik durdu. Piyade Yüzbaşı Fatih olduğunu öğrendiğim kişi, yolun karşısına geçmemizi ve bir aracın bizi alacağını söyledi. Yolun karşısında bekledik, gelen yolcu otobüsüne bindik. Kışlaya döndüğümüzde halk bizi alkışlarla karşıladı. Darbe teşebbüsünü kışlaya döndüğümde öğrendim. Birkaç arkadaşımla koğuşa çıktık, silahları sakladık. Polis gelene kadar koğuşta bekledik."

Yalçın, geçen hafta beyin kanaması geçirdiğini ve tedavisinin devam ettiğini dile getirdi.

İfadenin ardından, cumhuriyet savcısı sanık Yalçın'ın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Yalçın'ın sağlık sorunlarını da göz önünde bulundurarak, oy birliğiyle sanığın tutuksuz yargılanmasına hükmetti.

- Darbe teşebbüsüne ilişkin görüntüler izletildi

Olay günü, dağıtılan silahların kime ait olduğu, olay yerinden toplanan boş kovanların balistik incelemelerine dair rapor okunduktan sonra, raporun bir örneği sanıklara dağıtıldı. Ayrıca darbe günü 3. Kolordu Komutanlığı'ndan askerlere gönderildiği belirtilen İstanbul'un çeşitli yerlerine yapılacak terör saldırılarına ilişkin mesajın içeriğine dair rapor da okundu.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından mahkemeye sunulan 14-15-16 Temmuz 2016'da karargah haber merkezindeki güvenlik kamerası görüntüleri izletildi.

Görüntülerde, 14 Temmuz sabahı, sivil kıyafetli ve sırt çantasıyla kışlaya gelen darbeci subayların koridorlardan geçişleri, tugay komutanının odasında toplanmaları, 15 Temmuz günü yaşanan hareketlilik ve darbe teşebbüsü saatlerinde kamuflaj giyip silah almaları yer alıyor. 15 Temmuz gece saatlerinde yaralanan sanık Kurmay Yarbay Fatih Sönmez'in tedavisinin yapılması, darbeci subayların dışarı çıkıp çatışma alanına gitmeleri, 16 Temmuz sabahı şehit edilen Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün karargah binasının arkasına geçmesi, darbeci subayların çatışmadan sonra haber merkezine dönüp sivil kıyafetle kışladan ayrılmaları ve polislerin karargaha giriş görüntüleri yer aldı.

Görüntülerde ayrıca helikopterle Doğan Medya Grubu'na giden ve darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Yunanistan'a kaçan darbeci askerler de yer alıyor.

Mahkemeye sunulan ikinci bir kayıtta da sanık Bayram Bakdemir'in bir arazide yakalanma görüntüleri salondakilere izletildi.

Müşteki beyanlarının okunduğu duruşma, yarına ertelendi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, aralarında subayların da bulunduğu tamamı rütbeli 55'i tutuklu, 4'ü firari 132 sanık yer alırken, haklarında "darbeye teşebbüs" suçundan daha önce dava açılan 14 şüpheli hakkında "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından bu dosya üzerinden soruşturma yapıldığı belirtiliyor.

İddianamede, görev yapan ve kalkışmaya destek için bölgeye giden sanıkların, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Darbe girişiminin karşısında durmak ve kışla güvenliğini sağlamak amacıyla hareket eden Albay Sait Ertürk ve müşteki Albay Davut Ala'nın, emniyet güçleri ile koordine sağlanarak, kışladaki darbeci askerleri teslim almak için zırhlı araçların korumasında Topkule Kışlası'na girdikleri anlatılan iddianamede, kışladaki darbeci askerlerin, "teslim olun" çağrıları ve emniyet güçlerinin üzerine yoğun şekilde ateş etmeye başlaması üzerine çıkan çatışmada, polis memuru Serdar Gökbayrak ve Albay Sait Ertürk'ün vurularak şehit olduğu, polis memurları Ferdi Akyün, Veysel Akdağ, Muslahattin Murat Birlik, Kemal Cavit Alpdemir ve Yaşar Demiral'ın ise yaralandığı anlatılıyor.

Topkule Kışlası'ndan darbecilere destek olmak için hareket eden ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi'nin içerisine inmeye çalışan helikoptere, emniyet güçlerince ateş açıldığı belirtilen iddianamede, inmek için uygun bir alan arayan helikopterden alçalma esnasında kalabalığın üzerine ateş edildiği ve açılan ateş sonucu darbe girişimini engellemeye çalışan Mehmet Güder'in şehit olduğu kaydediliyor.

66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndan A Haber televizyon kanalının işgali için hareket eden şüphelilerin önünün, TEM Otoyolu'nda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü istikametinde Gaziosmanpaşa tır garajı mevkisine geldiklerinde, polisler ve vatandaşlar tarafından kesildiği belirtilen iddianamede, şüphelilerin polislerle ve vatandaşlarla yolun açılması hususunda girdikleri tartışma sırasında şüphelilerce ateş edilmesi üzerine olay yerinde bulunan ve darbe girişimini engellemek amacıyla sokağa çıkan Servet Asmaz'ın yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği aktarılıyor.

İddianamede, 4 kişinin şehit edilmesi ile polis ve vatandaşların yaralanmasına ilişkin 36 şüpheli hakkında "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da müebbet hapis cezası istenirken, 23 şüphelinin "kamu malına zarar verme" suçundan hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

- Avrupa Yakası'na ilişkin toplantı

İstanbul Avrupa Yakası'nda yer alan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda darbe teşebbüsünü planlayan grup tarafından toplantı yapıldığı belirtilen iddianamede, darbecilerin tugayı, kalkışma sırasında Avrupa Yakası'ndaki hedeflerin işgal edilmesinde en kilit rolü oynayacak şekilde konumlandırdıkları bildiriliyor.

İddianamede, darbe teşebbüsünden günler önce tugayda yapılacak faaliyetle alakalı çalışmalara başlanıldığı, elde edilen verilere göre en geç 14 Temmuz'da tugaydaki üst rütbeli subayların toplandığı kaydediliyor.

Darbe teşebbüsü sırasında tugay içerisinde emir komuta zincirinin düzgün çalışması için bazı görevlendirmelerde değişikliğe gidildiğinin tespit edildiği anlatılan iddianamede, buna göre 15 Temmuz 2016'da Tugay Nöbetçi Amirliği nöbetinin Üsteğmen Alper Karacaoğlu'ndan alınarak Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Binbaşı Ahmet Baykal'a verildiği, bu görevlendirmenin Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Osman Akkaya tarafından yapıldığı ifade ediliyor.

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında A Haber televizyonunun yayınını kesmekle görevlendirildiği belirtilen 9’u tutuklu 14 sanığın yargılandığı dava dosyası, darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesi olayına karışan sanıkların bulunduğu dava dosyasıyla birleşmişti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :