İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "İnsanın ve toplumun daha müreffeh seviyeye ulaşması için bir araç olması gerekirken, onları yöneterek bir amaç haline gelen ve bunu acımasızca yapan finansal sistem doğru bir bakışla değerlendirilmelidir. Bu arayışta bizim ilkemiz, ticaretin helal ve faizin haram olduğudur" dedi.

Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nın açılış töreni ve 18. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi'nin kapanış oturumunda konuştu. MÜSİAD'ın, yurt içinde 85 noktadaki temsilcileriyle Türkiye’nin en yaygın ve etkin olmasının yanı sıra yurt dışında 63 ülkede 159 irtibat noktasıyla küresel bir işadamları derneği olduğunu kaydeden Olpak, bu yıl MÜSİAD fuarları ile IBF iş forumlarının en görkemlisini gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Olpak, şunları söyledi:

"Geçen fuarımıza oranla alanımızı 2,5 kat genişlettik. 103 ülkeden yaklaşık 7 bin iş adamını, 200 bin Türk girişimcisiyle buluşturacağımız, pazartesi günü başlayan, pazar akşamına kadar devam edecek bir MÜSİAD haftası içindeyiz. Haftamıza, pazartesi günü IBF Kongremize 30 ülkeden katılan yönetim kurulu üyelerinin BOG (Board Of Governors) toplantısıyla başladık.

Bölgesel IBF'lerde yapacaklarımız ve yenilediğimiz organizasyonumuzu değerlendirdik. Salı günü, bir taraftan dostlarımızın düzenlediği 4. Filistin İş Forumu'nun açılışı sürerken, diğer taraftan yurt içinde ve dışındaki bütün şube ve temsilcilik başkanlarımızı, yönetim kurulu üyelerimiz ve sektör kurulu başkanlarımızı, yani büyük MÜSİAD ailesinin yönetim kademesini bir araya getirdiğimiz, Dünya Genel İdare Kurulumuzu yaptık. Bu sabah, 'Paradigma Değişimi: Yeni Finansal Yönelimler' başlığıyla IBF oturumlarımızı gerçekleştirdik."

Olpak, bu hafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkanlığını yürüttüğü 30. İSEDAK toplantılarının bulunduğunu ve IBF'nin de İSEDAK'ın Resmi İş Forumu olduğunu anlattı. Çalışmaların sonuçlarını, yarın IBF basın bildirisiyle sunacaklarını aktaran Olpak, bu yıl fuarda teknolojiye verdikleri önemin bir göstergesi olarak Hightech Port konseptiyle sadece yüksek teknoloji üreten yerli firmaları bir araya getirdiklerini belirtti.

Olpak, "Hafta sonuna kadar, ‘İslam Ülkelerinde Fon Kaynaklarının Tahsisi’, ‘Yeni Nesil Finansman’, 'Global Ortaklık', ‘İleri Teknoloji’de Özel Sektörün Payı', 'Uydu ve Haberleşme Teknolojileri’nde Türkiye’nin Gücü', 'Helal Turizm', 'Yerli Otomobil ve Babayiğit' gibi konularda CEO Forumları yapacağız. Geleneksel Sanat ve Zanaatlar Sergimiz ve bu akşam düzenleyeceğimiz yeni neslin temsilcisi değerli sanatçı Lübnan Asıllı İsveç vatandaşı Maher Zain'i ağırlayacağımız konser ile kültürel değerlerimizi de sizlere paylaşıyoruz" diye konuştu.

Olpak, Ekonomi Bakanlığı'nın desteğiyle alım heyetleri çerçevesinde bir taraftan ikili iş görüşmeleri yaparken diğer taraftan yurt dışından gelen iş adamlarının bir kısmını, kalkınma ajanslarının desteğiyle Malatya, Konya, Bursa ve Tekirdağ merkezli Bölgesel İş Forumları'nda firmalarla görüştüreceklerini ve yerinde B2B'ler yaptıracaklarını ifade etti. Bugünün modern iş dünyasında başarıya hangi değer yargılarıyla ulaşıldığına değil, pragmatik hedefe, ciroya ve kara bakıldığını anlatan Olpak, "Oysa maddi gelişim bir araç olabilir, amaç olamaz. Bizim dünyamızda maddi birikim ve başarı önemli bir hedeftir ama başarının göstergesi, insanları diğer canlılardan ayıran temel öğeler olan ahlak ve erdem ile ölçülür" değerlendirmesini yaptı.

Olpak, ayrımcılık, haksız rekabet, gelir adaletsizliği gibi çalışma kültürüne giren kavramların, iş hayatını işgal ettiğini vurguladı. 

- "Çözüm sürecine geleceğimiz için tarafız"

Olpak, konuşmasında "Çözüm Süreci"ne de değinerek, "Çözüm süreci karşısında kümelenen grupların, silahlı çetelerin ve sözcülerinin tertiplerine rağmen Yeni Türkiye idealinden dün vazgeçilmediği gibi bugün ve yarın da vazgeçilmemelidir. MÜSİAD olarak çözüm sürecine geleceğimiz için tarafız" ifadelerini kullandı. MÜSİAD'ın, daima millet iradesinden yana olduğuna dikkati çeken Olpak, şunları kaydetti:

"Türkiye küresel ekonomi içerisinde edilgen değil, etken bir hüviyete kavuşmuştur. Bu bağlamda Avustralya’dan dönem başkanlığını devralacağımız G-20 Zirvesi’nin önemi büyüktür. G-20’nin iş dünyası ayağı olan ve MÜSİAD’ın yürütme kurulunda yer aldığı B20'de yalnızca üyelerin değil, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunları da ele alınacaktır. Kuzeyde Rusya, Ukrayna, Kırım üçgeninde yaşanan siyasi kriz, batıda Avro bölgesinde devam eden ekonomik daralma ve güneyde Suriye’de katlanarak artan iç savaş gibi bölgesel ve küresel krizlerle etrafı çevrili olmasına rağmen, Türkiye üst üste büyüme başarısını gösterdi. Burada bize düşen görev ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaktır ve bunun için buradayız."

Olpak, Türkiye'nin ekonomik açıdan kabuk değiştirirken, dünyanın da yeni bir arayışın içinde ve değişimin eşiğinde olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Kaliteli ve doğru finansmana hızlı erişimin nasıl olması gerektiği değil de faizlerin kaç baz puan artmasına niçin ihtiyaç olduğu tartışılıyor. Tıpkı, insanların neden öldürüldüğünün değil, öldürülüş biçimlerinin tartışıldığı günümüzün medeniyet anlayışında olduğu gibi. İnsanın ve toplumun daha müreffeh seviyeye ulaşması için bir araç olması gerekirken, onları yöneterek bir amaç haline gelen ve bunu acımasızca yapan finansal sistem doğru bir bakışla değerlendirilmelidir. Bu arayışta bizim ilkemiz, ticaretin helal ve faizin haram olduğudur."

Olpak, gerçek ekonominin değerlerinin Ar-Ge, yenilikçilik, yatırım, istihdam ve üretim olduğunu belirterek, "Bunları ve sosyal hayatın ana değerlerini bir kenara iterek her şeyi neredeyse sadece tek bir değere indirgeyen ve değerlerimizi acımasızca şekillendiren adeta yeni tehdit kaynağı 'Finans Terörü' yeniden değerlendirilmelidir" dedi.

- "IMF benzeri bir İslam Ülkeleri Parasal Teşkilatı'na acilen ihtiyaç var"

Uluslararası İş Forumu (IBF) Başkanı Erol Yarar ise Avrupa'da, Amerika'da kalkınmanın temelini teşkil edecek yatırımlarda 10-15-20 yıl gibi uzun vadeli kredilerin kullanıldığını anımsattı. İslam aleminin 50'den fazla ülkesi içerisinde 15 yıllık kredilerin bile mevzu bahis edilmediğini aktaran Yarar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bilimsel araştırmaları destekleyecek kurumları olmayan bir İslam aleminde, uluslararası rekabeti oluşturacak sanayi nasıl oluşturulacak? Bundan dolayı uluslararası sermayenin mevcut yapısının acilen değiştirilmesi için İslam ülkeleri arasında IMF benzeri bir İslam Ülkeleri Parasal Teşkilatı'na acilen ihtiyaç var. Sizin önderliğinizde diğer İslam ülkeleriyle büyük bir sermaye birikimi ile İslam ülkeleri arasında bir yardımlaşma bankasının, fonunun kurulmasına acilen ihtiyaç var."