Seçim tarihi hızla yaklaşıyor ve adayı belli olmayan masanın yıkım vaatleri de partilerin sözcüleri tarafından ortaya dökülüyor!..
Yıllarca Reis'in gölgesinde başbakancılık, bakancılık oynayanlar bile nasıl kinli cümleler kuruyorlar görüyorsunuz!..
Haydi onlar partiden ayrıldılar ve rahat rahat üfürüyorlar. Ya hâlâ partili görünenler, bürokrasinin tepelerinde gezinenler!..
Hatta halen milletvekili olup sessizlik sarmalından çıkamayanlara ne demeli! Yahu, sen o kadar adam varken tercih edilmiş ve seçilmişsin, ne diye ağzını açıp iki laf etmezsin?!..
Bürokrasinin babadan miras gedikli üst yöneticileri "memuruz biz, konuşamayız" derler sorsanız. İktidar değişirse görevden alınacaksınız daha ilk günden, bak söylüyorlar! Duymuyor musunuz, işinize mi gelmiyor? Umut dünyası, "tarafsızdık biz, yerimizde kalırız belki" mi diyorsunuz! Güldürmeyin...
20 yıllık AK Parti iktidarında hep kaymaklı makamları işgal edip bir kez olsun iktidar partisine oy vermeyenleri de biliyoruz. Aşın koyusundan götürüp işin kıyısından bile tutmayanları da. Ama bakın masacılar seçimi kazanma ihtimalinde bile ilk günden indirileceğinizi söylüyorlar! 9 bin kişilik liste yapmışlar, MİT müsteşarı başta olmak üzere ilk günden yerlerine kimlerin geleceğini bile ayarlamışlar! 15 Temmuz'da da sarı torbalar hazırlanmıştı, ortadan kaldırılacaklar liste yapılmıştı.
Susun, ölü taklidi yapın, götürün bakalım, nereye kadar...

Fikrimi sorarsanız, seçimi milletin ferasetiyle yine Cumhur İttifakı kazanacak, ancak iktidarın bir makama, mevkiye getirdiği veya bol imkana garkettiği nice isimler 'ya kaybedersek' korkusuyla oğlunu, kızını, gelinini, damadını, yeğenini devlet dairelerine yerleştirme telaşına girerse ne yapacağız! Orada olmaklığından kendisinden ve yakınlarından başka kimsenin fayda görmediği asalaklar yüzünden partiye, davaya gönlü soğuyanları ne yapacağız?!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok vefalı birisi. Vefa zaten büyük adam işi. O vefa gösteriyor diye her seferinde tepemize çıkıp oynaşmayı bırakın artık!
Millet Reis'i seviyor ve ona hâlâ gönülden inanıyor. Ama aynı millet size gıcık oluyor, sizin yüzünüzden tereddüte düşüyor, anketçilere "kararsızım" diyor. "Düşün artık yakamızdan, defolun gidin. EYT de çıktı, emekli olun bağa, bahçeye gidin, biriktirdiklerinizi yiyin, için" diyor...
...
Türkiye o kadar önemli bir ülke ki batılı gazeteler, dergiler kapaklarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koyup algı operasyonu yapıyorlar, aman bir daha kazanmasın diye. Açıkça; ABD'si, İngiltere'si, Almanya'sı, Fransa'sı bilumum batı dünyası 'Erdoğan gitsin' diyor! Kandil'deki teröristler de Erdoğan gitsin diyor. Masa etrafına toplanan yıkım ekibi de, Fetocular da. Daha düne kadar bağrımıza bastığımız çift kimlikli zevat da aynısını diyor. Düşünsene, tüm bu gitsin diyenler Türkiye'yi mi düşünüyorlar, yoksa senin refahın mı dertleri!
Bu kadar çok Erdoğan düşmanının derdi ne olabilir? Büyüyen ve bağımsız kararlar alabilen, geçmişindeki ihtişamlı günlere dönmeye çalışan Türkiye olabilir mi mesela...
Almanya'da veya Fransa'da kimin iktidara geldiği senin umurunda değilken, Türkiye'de iktidara kimin geleceği onları niye bu kadar ilgilendiriyor, saksıyı çalıştırsene!..

14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı seçimi yine kazanacak ve sen kaybetme korkusuyla sessizce bekleyen Reis'in adam ettiği kişi sen var ya 15 Mayıs'ta korktuğun başına gelmedi diye sevinme! Bulunduğun makamı ve mevkiyi terket. Muhalefetten korkan asalak, bu sefer milletin ferasetinden kork!
...
Milletin sevdiği, saygı duyduğu, adamlık sınavını geçmiş isimleri bakan, vekil, genel müdür, başkan vb makamlarda görme temennisiyle...