1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Hak-İş Konfederasyonu tarafından Adana İstasyon Meydanı'nda kutlama programı düzenlendi- Genel Başkan Arslan:- "İşçinin eline geçen net ücret, yüksek vergi tarifeleri nedeniyle yıl başından yıl sonuna kadar giderek erimekte. Ağır vergi yükleri emekçinin s

ADANA (AA) - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "İşçinin eline geçen net ücret, yüksek vergi tarifeleri nedeniyle yıl başından yıl sonuna kadar giderek erimekte. Ağır vergi yükleri emekçinin sırtında çok büyük bir kambur. Bu yüzden ısrarla bir kez daha söylüyoruz ki ücretlerdeki ağır vergi yükü kaldırılmalı." dedi.

Arslan, Hak-İş Konfederasyonunca 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla İstasyon Meydanı'nda düzenlenen kutlama programında, tüm emekçilerin gününü kutladı.

Hak-İş olarak 1 Mayıs'ı adına yakışır bir şekilde kutlamak için her yıl farklı bir ilde kutlama programı düzenlediklerini belirten Arslan, 2011 yılında İstanbul Taksim'de, 2012'de Ankara'da, 2013'te Karabük'te, 2014'te Kayseri'de, 2015'te Konya'da, 2016'da Sakarya'da ve geçen yıl ise Erzurum'da 1 Mayıs programı düzenlediklerini anımsattı.

Uluslararası emek örgütleriyle iş birliği içerisinde erdemli bir sendikal inşa için mücadele ettiklerini vurgulayan Arslan, Hak-İş'in Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), PAN-Avrupa Bölgesel Konseyi (PERC), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Asya-Pasifik (ITUC-AP), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi ile iş birliği içerisinde olduğunu söyledi.

- "Kadroya geçemeyen işçiler için mücadelemize devam edeceğiz"

Arslan, taşeron sorununun çalışma hayatının kangren haline gelmiş bir sorunu olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bu sorunun çözülmesi için uzun yıllardan beri mücadele ediyoruz. Her platformda, taşeron kardeşlerimizin haklarını aradık. Acilen bu sorun çözülsün dedik. Geçen yıl ise 1 Mayıs'ta Erzurum'da 'Taşeron işçilere kamuda kadro istiyoruz' diyerek hep beraber haykırdık. 'Mevsimlik ve geçici işçilerimizin sorunları çözülsün' dedik. 'Özel sözleşmeli personel statüsünü asla kabul etmiyoruz' dedik. Bugün 1 Mayıs’ta Adana’dan onurla, gururla sesleniyoruz. Taşeron işçilere kadro mücadelesini birlikte kazandık. Kamuda çalışan taşeron emekçi kardeşlerimizin kadroları hayırlı olsun. Ayrıca, 5 ay 29 gün çalışan geçici ve mevsimlik işçilerimize de artık 9 ay 29 güne kadar çalışabilme yolu açıldı. 15 yıl önce taşeron işçilerin ne izni ne sözleşmesi ne de hakları vardı. Hak-İş'e inandınız ve güvendiniz. Bizler de güveninizi boşa çıkarmadık. Bu başarı hepimizin başarısı. Ancak, başta KİT'lerde çalışan taşeron emekçisi kardeşlerimiz olmak üzere, kadroya geçemeyen bütün taşeron işçilerimizin haklarını elde etmesi ve sorunlarının çözümü yolunda mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz."

Kadro düzenlemesinin kapsamı dışında kalan çalışanlar için de yeni bir mücadele başlattıklarını bildiren Arslan, bu mücadeleye tüm çalışanların omuz vermesini istedi.

Hükümetin 1 milyona yakın taşeron işçiyi kadroya almakla "devlet küçülmelidir" diyen küresel kapitalizme karşı büyük bir meydan okuması gerçekleştirdiğini dile getiren Arslan, taşeron düzenlemesi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakan Binali Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve hükümetin bütün üyelerine tüm çalışanlar adına teşekkür etti.

- "Büyüyen gelişen Türkiye'den emekçiler daha fazla pay alsın"

Tüm işçileri Hak-İş çatısı altında örgütlenmeye davet eden Arslan, "Ne olursan ol, yine gel. Örgütlü ol, sendikalı ol, Hak-İş'li ol." dedi.

Çalışanların birçok sorunun bulunduğunu, bunların arasında ilk sıralarda ücretlerden kesilen vergi yükününün geldiğini vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:

"Vergi toplamadaki, temel ilke az kazanandan az, çok kazanandan çok almak olmalıdır. İşçinin eline geçen net ücret, yüksek vergi tarifeleri nedeniyle yıl başından yıl sonuna kadar giderek erimekte. Ağır vergi yükleri emekçinin sırtında çok büyük bir kambur. Bu yüzden ısrarla bir kez daha söylüyoruz ki ücretlerdeki ağır vergi yükü kaldırılmalı. Bunun yerine, daha adil ve emekçiden yana bir vergi sistemi uygulanmalı. Kadınların, gençlerin, emeklilerin ve işsizlerin sorunları var. Bu sorunların çözülmesini istiyoruz. Örgütlenme sorunumuz var. Sendikalaşma oranları ülkemizde ne yazık ki çok düşük. Her geçen gün büyüyen ve gelişen ülkemize bu oranlar yakışmamaktadır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, örgütlenen işçilerin işten çıkarılmamasını istiyoruz. Canımızı yakan iş kazaları var. İş kazalarında daha çok canımız yanmasın istiyoruz. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılsın, denetimler sıklaştırılsın. Çocuk işçiliği mücadele yılı olarak kabul edilen 2018 yılında bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Emekçiler olarak, artık ücret artışlarında, enflasyon kadar zam dayatmasına 'hayır' diyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye'den emekçiler daha fazla pay alsın diyoruz."

- "28 Şubat'ın sivil uzantılarına dokunulmamıştır"

Hak-İş olarak 15 Temmuz'u asla unutmayacaklarını vurgulayan Arslan, darbe girişimini yapan hain FETÖ'cülerin davalarının tamamının bir an evvel sonuçlandırılmasını ve hainlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini dile getirdi.

12 Eylül darbecileri gibi 28 Şubat post modern darbecilerinin de yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmalarını önemsediklerini belirten Arslan, "Ancak bu karar eksik ve yetersizdir. 28 Şubat'ın sivil uzantılarına dokunulmamıştır. Ülkemizin ve milletimizin tekrar bu karanlık müdahale dönemlerini bir daha yaşamamasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Milletin, zorla dayatılan 12 Eylül Anayasası'ndan bir an evvel kurtulması gerektiğini vurgulayan Arslan, "Onun yerine, milletimizin taleplerine cevap verecek sivil, demokratik, çoğulcu, katılımcı bir anayasayı ivedilikle yapmalıyız. Bu meydandan bir kez daha sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü toplumsal mutabakatla hazırlanacak yeni bir anayasa talebimizi haykırıyoruz." dedi.

Arslan, 24 Haziran seçimlerinin Türk demokrasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olduğunu belirterek, tüm vatandaşların sandığa gitmesi gerektiğini söyledi.

Arslan, Dünyada mazlumların ezildiğini, emperyalistlerin oyun üzerine oyun kurduğunu, Türkiye'nin de bir ateş çemberi içerisinde bulunduğunu ifade ederek, "ABD'nin Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını kınıyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Üç dinin kutsal şehri Kudüs'e yönelik alınan tek taraflı kararları asla kabul etmiyoruz... Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada demokrasinin galip gelmesini, adalet ve barışın kazanmasını istiyoruz. Filistin'de, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de, Afganistan'da, Arakan'da yaşanan zulümleri, soykırımları, vahşetleri lanetliyoruz. Doğu Guta'da, Katil Esed'in bütün katliamlarını kimyasal silah kullanarak mazlumlara yaptığı vahşeti lanetliyoruz." dedi.

- Programdan notlar

Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Alanda, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet", "Şehirlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz" pankartlarına yer verildi.

Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Birliği (BSPH) Genel Başkanı Gezim Kalaja da alandakilere hitap etti.

Halk oyunları ekibi ve Mehter Takımı'nın gösterileriyle renklenen programda, Arslan ve Hak-İş yöneticileri güvercin uçurdu ve alandakilere karanfil dağıttı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :